Yazı,şiir,sinema ve öykülerden keyif alanlarla bir paylaşım denemesi,... Hoşgeldiniz sefalar getirdiniz

Friday, January 12, 2007

Fatma Süzme Afyonlu-otobiyografi

Bir otobiyografi aklımda dolanıp duruyor.
Öyle hava kabarcıkları arasında dolaşan balığın resmi gibi değil ama.
Basbayağı hüzünlü ve alabildiğine dram ama adam gibi bir yaşam.

Artık bu çocuk mutlu yazılar yazmalı diye düşünüyorsanız üzgünüm.
Bu yazıya devam etmemeniz moraliniz için iyi olur.

Afyon İli Bolvadin İlçesinden bir öğretmen.
Öyle milli eğitimin istediği tipte sıradan ezberci falan değil
Yaratıcı ,kalbi insan sevgisiyle dolu.
Kimine göre marksist,kimine göre sosyalist,kimine göre ateist .
Bana göre şablonlara sığmayan bir insan.
Bir kadın,duyarlı ,tepkili,eylemci ve aydın.
Mahallesinde kapıcı çocuklarını okutan, ve bu çoçukların çoğu üniversite kazanan en kötüsü Boğaziçi matematik olduğu için üzülen bir kadın düşünün.
Fatihte köhne bir giriş katında ki evinde Cumhuriyetini Milliyetini keyifle ve inatla okuyan bir güzel insan.
Kısa yaşam öyküsü şöyle 30’lı yıllar doğum,Afyon’dan yeni şehri İstanbul’a gelerek sanat tarihi ve edebiyat öğretmenliği, 60’lı yıllar Yılmaz Güney’in rol arkadaşı şimdi AUSSİE(- Avustralya’da yaşayanlara verilen bir ad) eşiyle ayrılık ve okulun camından kendini aşağıya bırakarak 70 den sonrasını yatağında geçirme tercihi.
Oğlu ve annesi ,yaşamının özel yanı ancak genel yanı edebiyat ve çeviriler.
Evreni yatağından kucaklama sözü en çok ona yakışır.
Oğul 3 yaşında okur ,sıkıysa okumasın ülkenin en çok okuyan ve yazan kadını anasıdır. Burslar kazanır mustafası “gogannesinin” gururu onların umududur .
Umut asla bireysel veya paraya tahvil edilen bir beklenti değil,dünyaya yaşama ve insana dair umutlarıdır o koca kafalı dört gözlü kerataya bağlanan.
Boş çıkarmaz umutları ve doktor olur, ihtisas yapmak başarıysa başarılıdır ama en iyi üniversiteyi derecelerle bitirip,okulun en güzel kızını kapıp (benimde çile çektiğim) niğde ilinde mecburi hizmet sonrası abd’ye yerleşmek kendi tercihidir.
Sekizinci kitabı yayımlanıyor onlarca makale yüzlerce çeviri desek abartmayız sanırım.
Asla kötü bir şekilde söylenmemiştir anası, hasta yatağında oğlundan gelen kitabı ,resmi, mektubu ,nefesi beklerken.
Ve bir gün gelip bir tümör belası hiç bırakmadığı sigarasıyla işbirliği yapıp hücrelerini çoğaltmaya başlar.
O an anlar başına geleceği .
Dökülen saçları gibi ilerleyen hastalığı değil ülkenin rezil hali de etkilidir tatsız sona koşuşunda.
Ve bir gün sanırım son günlerine yakın serpili başındayken der ki yeğeninin yavrusuna;

“Allaha inanmıyorum,
atesitim
bundan asla pişman değilim
bu sözü tutasın aklında
eğer varsa O yukarıda
veya içimizde bir ulu yaradan
alsın canımı o an”

Sonra mı? Sonrası yaradana teist değil deist bir bağlılığımı pekiştiren vedası.
Sır mıydı söyledikleri? Sanmıyorum.
Sırın bir insana en değerli emanetinizi vermek olduğuna inanıyorum. Ancak ben bunu satmıyorum anlatıyorum ki en olumsuz anında bile ölümü düşünmeyen insanlığın destansı yüz aklarını anımsayalım.

Tatildeydim büyük halam öldüğünde
Göremedim geldiğimde son bir kez o yüzünü
Sözüm sana güzel halam
İnsanlar hala aynı bireysel kaygılarla uğraşmakta
Senin benden istediğin papatyalar olmadıysa
İçimin benimde karanlıklarla dolu olmasındandır.
Ve gelecek güzel günlere torunların gibi inanmamdandır.
Papatyalar içimizde,fikirlerin hala kafamızda
Sana öldü demem zor geliyor bana
İyi ki doğdun fatma hala
iyi ki doğdun
nazımın dizeleriyle bu gecikmeli kır çiçeklerimi kabul et lütfen

“Aklımda hep
İlkönce senden duyduğum
Çankırılı bir cümle var:
Pamukladı mıydı kavaklar
Kiraz gelir ardından.

Kavaklar pamukluyor Gazali’de,
Fakat
Görmüyor,üstat,
Kirazın geldiğini.
Ölüme ibadeti bundandır.

Şeker Ali yukarıda,koğuşta bağlama çalıyor.
Akşam.
Dışarıda çocuklar bağrışıyorlar.
Çeşmeden akıyor su.
Ve jandarma karakolunun
Akasyalara bağlı üç kurt yavrusu.
Açıldı demirlerin dışında
büyük laciverdi bahçem.

Asıl olan hayattır....

Beni unutma Hatçem...”

barış emek ergin ,Ankara Mart 2002

2 comments:

Anonymous said...

improve search engine rankings seo optimization backlink service quality backlinks

Anonymous said...

Allahsız olduğu belli. Orta okulda resim hocamızdı. Bir arkadaşımızı resim gibi yetenek isteyen bir dersten 6.sınıfta iki yıl üstüste bırakarak belge alıp okuldan kovulmasına neden olmuştu. Benim de ilk yarı karne notum 1( yaxı ile bir ) idi ikinci yarı zor bela 5 alarak öğretmen kurul kararı ile geçebilmiştim. Okuma isteğimi bitiren bir kadındı. Hakkım haram olsun

About Me

http://edebiyat1903.blogspot.com/ http://arkadyasitesi.blogspot.com/