Yazı,şiir,sinema ve öykülerden keyif alanlarla bir paylaşım denemesi,... Hoşgeldiniz sefalar getirdiniz

Friday, January 19, 2007

Bir Aşk Mektubu veya Yazı Yazmak Çıplak Dolaşmaktır.

Eğer yazı yazmaktan hoşlanıyorsanız ve sizin gibi olan ,olmayan yazar adaylarını keyifle izliyorsanız çıplak dolaşıyorsunuz demektir.Tüm duygularınızı açığa vuruyorsanız , ekonomik krizden dolayı annelerin çocuklarını dahi anlayamadığı bir dönemde ,anlaşılmak istiyorsunuzdur.Sert kabuğunuzu kırıp içeride olan biteni sergilemek istemenin ve kuşkuyla yanıt beklemenin çığlığıdır yazmak.Çoğu kez tepki almazsınız.İsteseniz de bir “beğenmedim” sözünü, duyamazsınız.

İnsanlarımızın her biri kendi aleminde zaman doldurmakta veya boşaltarak öldürmektedir.

Üye olduğunuz elektronik yazışma grupları bir sivil toplum örgütü olma uğraşındadır ama aralarına sadece diplomanızla giremezsiniz.Açıklıkta sevilmez oralarda.”tuhaf adam” demeseler de düşünürler çok konuşursanız. Hepimizin olmayan yönüdür gönderilerimiz.Beğenip de yapamadığımız,katılıp da uygulayamadığımız.Aslında kardeşlikten, anılardan , çözümden bahsedende vardır ama azdır.Ya kuvvetli politizasyon , ya da tam aksi ya da hiçbiri. İlk ikisinin sırasıyla mezun olunan üniversite ve lise olduğu belli ama hiçbiri ne kadar çekici.O hiçbirinin altında din ve siyaset yok, o hiçbirinin altında güncellik yok.O hiçbiri kökü geçmişte gelecek, O hiçbiri yaşama dair umutlu ve çoksesli bir şarkıdır.

Güncel gündemin tüm kasveti bizi biz eden değerlerden uzaklaştırıyor.

Düşen uçakta ki şehitler doğanın şanlı bir ayaklanmasını gölgede bırakıyor.Gölgede yatan nefis çiçekler var oysa.
Ekonomik ve siyasi buhran ,ruhumuzu bunaltan dört duvarı aşmamızı engelliyor. Dışarıda bahar gelen dağlarda ,umut dağlarla oysa.
Cezaevlerinde her ne nedenle olursa olsun ölen ve olan insanların hüznü içimizi burkuyor.O burkulmayacak içimizde bin türlü sevdalarda olabilirdi oysa.
Gazetelerin satır aralarında yer alan ani sağlık sürprizleriyle ,trafik kazaları bizleri ölüm ilanlarında duraklatıyor.Sanat,kültür , yaşam sayfalarıyla gurme sayfalarını severdiniz oysa .

Bu yüzden yeni yaş dönümümün arifesinde yolun yarısına bir kala Cahit Sıtkı’yı biraz daha anlayabiliyorum. Sadece on bir yıl sonra kırk altı yaşında ölen usta keşke yetmiş yıl yaşayabilseymiş .
Korkunun ecele faydası yok doğrudur ,ancak yaşam kalitesi korkuyla düşmektedir.Ve bu alçak korku her yerdedir.Dürüst çalıştığınız için yoksulluk korkusu, açık sözlü olduğunuz için yalnızlık korkusu, ince düşündüğünüz için hoyratlık korkusu köşe başında beklemektedir.Her an bir kamyon veya tahlil sizin yaşamınıza son verebilir ,sevdiklerinizi elinizden çekip alabilir.Sanki uzatmaları yaşıyor gibisinizdir.Bir tedavisi belli olmayanla karşılaşacak ve gideceksinizdir arkanızda aklınız kalarak.Yaşamdan çılgınca beklentileriniz olup da bunu gerçekleştiremediğinize kızarak ve hep gibi yaparak.Mutluymuş gibi yaparak, sorunsuzmuş gibi davranarak, güçlüymüş gibi yaşayarak.Oysa akılın varlığı da rahatlatmayacaktır son veda esnasında.Akıl ve gücünüzü Hitler’den farklı kılamadığınıza ,bu ikiliyi süsleyecek güzelliği bulamadığınıza yanarsınız belki de.

Yazmak güzelliğin tarifidir.Yazmak zaman zaman güzelliğin kendisidir.Yazmak kimi zaman rezilce korkuludur .Yazmak tepki koymaktır,katkı vermektir, doğaya kaçmaktır,kendinden uzaklaşmaktır, utanmadan ağlamaktır ve ölmeden çırılçıplak olmaktır. Ve ben artık çıplak dolaşmak istemiyorum.Gidip giyinmem lazım.


Nice

Nerelerde kaldı

Özlem gecelerini

Aydınlattığından

Nice aşk mektupları

Karanlık korkusundan

Belki de yollanmadı



Nice aşk mektupları

Yazıldı yollanmadı

Almadan okunduğundan

Yıllar sonra yanıtları

Geldi yollanmadan

Nice aşk mektupları. Behçet Necatigil

2 comments:

Anonymous said...

Blog una koysana bunu giriş yazısı gibi çok güzelmiş.

Anonymous said...

Merhaba,

çok beğendim, umarım her hangi bir nedenle küsüpte kabuğunuza çekilmezsiniz ve hep yazarsınız.
Saygı ve Sevgilerimle,
Nuray

About Me

http://edebiyat1903.blogspot.com/ http://arkadyasitesi.blogspot.com/